Anneme Mektup
Senden bir şey isteyebilir miyim anne?
Biliyorum.Çoksey istiyorum.Belki de çok mızmızım.
Ama ben artık sıkıldım anne...Artık uykum geldi.Oynamak istemiyorum bu oyunu daha fazla.
Korkuyorum artık anne...Bu koca koca binalar beni korkutuyor.
Her sabah kahvaltımı yaparken izlediğim savaş haberleri beni korkutuyor.
Arabalardan korkuyorum anne...Kamyonlardan,otobüslerden....
Korna sesleri,motor gürültüleri beni korkutuyor.Çikardiklari dumanlar boğazımı yakıyor.
Gözlerimi kapatıp kulaklarımı tıkamak istiyorum anne duymamak,görmemek,düşünmemek istiyorum.
Tüm bu kalabalığın koşuşturması beni telaşlandırıyor anne.
Hepsinin gözleri donuklaşmış...Hepsi bomboş.Kendimi çok yalnız hissediyorum.
Bundan sonra karanlık,gri sokaklarda yürümek istemiyorum anne...
Acele etmekten bıktım artık.Kol saatimi kırsam bana kızar misin?
Hep birilerini ve gelecek olan bir zamanı beklemek beni daha fazla heyecanlandırmıyor.
Hersey çok hızlı anne...Ben günümü doya doya yasamak istiyorum.
Günesin doğusunu,agaçlarin arasındaki sabah sisini ve çiçeklerin yeşil yapraklarındaki bembeyaz şebnemleri görmek istiyorum....
İnsanların bağırıp çagirmalari,suratlarını asmaları beni ürkütüyor anne.
Sen beni kötülüklerden koruyabilir misin? Kendimi çok güçsüz hissediyorum.
Ben uyuyana kadar yanımda kalır misin anne? Elimi tutar misin? Hayır hayır... Vazgeçtim. Beni uyuduktan sonra da bırakma anne...Başımı gögsüne yaslayip günesli bir güne uyanmak istiyorum. Masmavi bir gökyüzünde uçan kuşları izlemek,yemyeşil tepelerde uçurtma uçurmak istiyorum.
Sıcak bir günün aksamının o tatlı turunculuğunu izlemek istiyorum anne...
Sonra Çobanyildizi;nin bana o ilk gözkirpisini görmek istiyorum.
Ve geceyi de yasamak istiyorum anne...
Yıldızların altında,denizin kıyısına oturup yalnız başıma dalgaları dinlemek istiyorum.
Aydede;nin doğusunu görmek istiyorum anne.Önce onun büyülü halesine bakmak, sonra da ağlamak istiyorum.
Ve mehtabına dalıp,saatlerce öyle kalmak..... Artık koşuşturmaktan sıkıldım. Ben, yemyeşil ormanın ortasındaki şirin evimde söminenin başında oturmak istiyorum... Ben; huzurlu ve dingin bir yasam istiyorum... Ama bu imkansız...
Öyle değil mi anne?...
Yüreğime dokunuyor gece...
Sanki bir ömür var karşımda,sanki yaşadığım yıllar beni seyrediyor.Annemin
ellerine sımsıkı sarılmış bir çocuğum.Büyümek değil sadece ellerini
bırakmamak istediğim...
Yorgunum,kırgınım....Saçlarımda dolaşsın ellerin,geçtiğini fısıldasın
dudakların;yanındayım,herşey güzel olacak desin sözlerin anne.Benim
küçük,nazlı kızımsın de anne...Kış sabahlarını senin sesinle karşılayayım
yine,baharlar yaza senin gülen gözlerinde kavuşsun anne...
Ben geldim anne;teker teker sana göstermek istediğim yaşanmışlığım var
ceplerimde , kırılmış yüreğim var ellerimde.Bebeğimin kırılan bacağını
onardığın gibi yüreğimide onarırsın değil mi anne?...
Sen şikayeti hiç sevmezsin bilirim ama bu gece beni hoşgör anne...Canımı çok
acıttılar,sevdalarımın üzerine basıp gittiler anne.Sevmeyi bilmeyenler sevgi
şiirleri yazıyor anne,aşkı yaşamayanlar gönüladamıyım diye kartvizit
bastırmışlar kendilerine anne..özyaşlarıma kıyamazsın ,bilirim dayanamaz
yüreğin mahzun bakışlarıma.Kapının önünde bıraktım yangınımı,yürek sızımı...
Ben geldim anne;sımsıkı sarıl ve hiç bırakma dünyayı sevemedim.Şöyle uzansam
yanına,ninni söylesen kulağıma ,kokunu çeksem içime ve uyusa uyanmamak üzere
sıcaklığında ANNE.